11 Eylül 2001'e kadar, İslâm'ın "kötü ve şeytanî bâtıl bir din" olduğunu bugünkü gibi her fırsatta tekrarlayan yoktu. Çok kez tekrarladığım gibi: Avrupalı Hristiyanlar; özellikle Ortodoks Kilisesi'nin girişimi ile, Müslümanları "komşu" ve ilişki kurulacak en yakın muhatap olarak gördüklerini ilân etmiş idiler. Filistin Devleti de tanınmak üzere idi. 11 Eylül olayı bu şartlar içinde Müslümanlar tarafından tertiplenmiş olamazdı. Müslümanların, kendi aleyhlerine sonuç doğuracağı kesin olan bu olayı tertipleyerek kendilerine zarar vermeleri düşünülemezdi. 11 Eylül'ün dünya kamuoyuna gizli kalan yönleri hakkında, hukuk doktoru, Alman Federal Meclisi eski milletvekili ve 1980-1982 arasında da Araştırma ve Teknoloji Bakanı Andreas Von Bülov'un "CİA ve 11 Eylül" kitabına başvurulmalıdır. Hitler'in; muhaliflerini tasfiye için tertiplediği Reichstag yangını gibi, çılgın emelleri olan "dünya egemenliği ve serveti"ne ulaşmak için her cinayeti işlemeye hazır bir güç, Amerika'nın silâh gücünü kullanarak, üçüncü bin yılın ilk yılından beri cinayetler dizisine devam ediyor ve İslâm'ı ortadan kaldırılması gereken şeytan olarak gösteriyor. İslam'a karşı uluslararası bir cadı avı başlatıldığını söyleyebiliriz. Bunun başlatılabilmesi için de bahane olarak önce kendi Frankenştaynları hedef gösterildi: Usame bin Ladin, Taliban, Saddam, Zerkavî vs. Böylece Afganistan ve Irak terörün ve zulmün en kudurmuşuna teslim edildi. Sıranın İran'a geldiği esasen Irak işgalinin hemen ardından ilân edildi. İran Cumhurbaşkanı Ahmedînejad; zulmün gitgide şımarıklık ve küstahlık oranı yükselen tehdidine karşı Nehc-ul-belage hikmeti ile cevap verecek yerde, maalesef amacı aştı ve saldırmak için bahane arayanları çok sevindirecek bir üslûp ile, Hitler'in Yahudilere karşı insanlık suçu işlediği olgusunu dahî şüpheli gördü. Şimon Peres de bugünlerde Cumhurbaşkanı Sezer'in İsrail'i ziyaretini fırsat bilerek iki Müslüman ülke arasına fitne sokma gayretlerini ihmal etmiyor: -İran din devletidir, bütün dünyayı tehdit etmektedir, İsrail ise kimseyi tehdid etmeyen, savunma durumunda olan bir ülkeciktir, ayrıca biz Atatürk'ü çok severiz vs. vs. Oysa bertaraf edilmede öncelik sırası İran'da değil, Türkiye'de olsaydı, Atatürk hakkında da neler söyleyebileceklerini görürdük. Bu tehlikeyi sezen Türk gençleri artık bu gibi ipliği pazara çıkan ucuz kurnazlıklara itibar etmiyor ve güdümlü Amerikan saldırganlığını Türkiye için en ciddî tehlike olarak görüyorlar. "Ilımlı İslâm'ın da, henüz sırası gelmeyen İslâm ülkelerine şırınga edilen bir "morfin" olduğunu biliyorlar.
-İşte şimdi senin de içyüzünü anlamış olduk! Demek ki sen de İslâm'ın içte insanlık onuruna uymayan cezalar, dışta da "Müslüman olmayanlara savaş veya terör vasıtasıyla sürekli saldırı" dini olduğunu biliyorsun ve morfin şırıngasına karşı çıkıyorsun! Katlin vâciptir!
- Hayır! Şerrin zulmeti ile İslam'ın en küçük ilişkisi yoktur. Kur'an-ı Kerîm bütün insanlığa kurtuluş bildirisi (Zikrun lil-âlemîn), Yüce Sevgili Muhammed (S.A.) de âlemlere rahmettir. Kur'an'da ırkçılık olduğunu söyleyen beri gelsin! Sizler kuzu postunda canavarsınız. Bu morfin iğnesini de parçalanma sırasımız gelmeden önce taşkınlık yapmamamız için vurmaya kalkışıyorsunuz. "Demokratik hukuk devleti", sizin ağzınızda bir savaş propagandası sloganından ibarettir. Bizim için ilâhi bir ödevdir. 'Tabiî Hukuk'un bize gösterdiği hedeftir. Morfin iğnesini bize vuracağınıza kendinize ve müttefiklerinize, eşaya ve vahiy kitaplarının korkunç yorumları ile dünyayı insanlığa cehennem kılan Yahudi ırkçılarına, onların güdümündeki Beyaz Saray sözde-Hristiyanlarına, her milletten kendinize bağladığınız bâtıl din önderlerine, silâh tacirlerine vurun! Artarsa, kullanıldıktan sonra bîçareleri yine yok etmek üzere üretip türettiğiniz yine her milletten Frankenştaynlarınıza, Pitbull ve Dobermanlarınıza vurun! Artarsa, şimdiden uslu uslu kollarını sıyırıp sıraya giren şimdiden gözleri süzgünleşmiş "Müslümanlara" da vurabilirsiniz! Uyarmalarımızı duymuyorlar, işitmek istemiyorlarsa ne yapabiliriz ki? Barış gönüllüsü maskesi sıyrılıp da kadın ve çocuk kaatili çehresi çıktığında uyanırlar.
- Bre urun! Söyletmem! Beni Kurayza, 11 Eylül, cihâd, Şeytan Ayetleri, karikatür krizi,
- Selâm! Allah sizi bu kudurmuşluk halinden kurtarsın! Bize düşen ancak uyarıdır, öğüttür. Allah bize yeter! Size de sadece acıyoruz. (Ula ne oldi sana? Ne oldi boyle?)
Yeni Şafak Gazetesi
[ Arşivle! ]
[ Yazdır! ]
[ Postala! ]
|